YENİ BİR DİJİTAL DÜNYA KURULUYOR? HABERİNİZ VAR MI?
4.0. SANAYİ DEVRİMİ: BU DEĞİŞİME AYAK UYDURMALIYIZ
PROF. DR. NACİ GÜNDOĞAN (Anadolu Üniversitesi Rektörü)
Birinci sanayi devlerimi buharla yapıldı. İkincisi Elektrikle yapıldı, Üçüncüsü Elektronik-Bilgisayarla yapıldı. Dördüncüsü ise Siber-Yapay Zeka-Robotlarla İnternetle Dijital bir Dünya kuruluyor. Bu Endüstri 4.0 ile dedikleri, kaynakların bollaştığı, insanın zamanı esnek olarak kulla nabildiği yeni bir dünya olacağı öngörül mektedir. Daha huzurlu ve barış dolu bir dünya için elde edilen refahın paylaşımı önemli bir konu; buna yönelik politikalar geliştirilmeli herkesin bu refahtan payını alması sağlan malıdır.
Bilimden üretime, üretimden ekonomiye Küresel boyuttaki çevresel, ekonomik ve sosyal değişimler gerek ülkeleri gerekse de şirketleri bu dönüşüme ayak uydur maya zorluyor. Bunlardan biri olan ve çağımızın yeni endüstriyel vizyonunu sembolize eden 4. Sanayi Devrimi, geleneksel sanayiden yüksek teknolojiyle donanımlı sanayiye geçiş projesidir. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluydu. Bunu 2. Sanayi Devrimini elektrik enerjisinin kullanımı karakterize etti. Sonrasında ortaya çıkan 3. sanayi devrimi ile dijital devrim doğrultusunda üretimde elektroniğin ve otomasyonun kullanımı arttı.
4. Sanayi Devrimi’ne geçişi ifade eden yeni sistemle ise; kalite, esneklik ve kaynak verimliliğinin yanı sıra, üretim süreçlerine iş ortaklarının entegrasyonu hedef leniyor. Akıllı üretim sisteminin yeni teknolojik temelleri, siber-fiziksel sistemler ile internet ağını barındırmaktadır. Endüstri alanındaki şirketler artık klasik organizasyon larının ötesine geçerek, tüketicilerini ve dağıtıcılarını da üretim sürecine dahil etmeye çalışıyorlar.
Bu yaklaşım, sıradan bir dönüşümün ötesinde sanayide yeni bir paradigmayı temsil etmektedir. Global sanayi devlerinin öncülük ettiği rekabetçiliği arttırmak adına oluşturulan yeni değer zinciri sonucunda; işgücün den teknolojinin yönetimine geçen sistemler saye sinde makine kontrolünün artması, otomatik sistemler dolayı sıyla ihtiyaç olan iş gücünün azalması, sanayide bu entegrasyonu sağlayan firmaların pazar payının daha da büyümesi gibi etkilerin ortaya çıkması söz konusu. ‘Nesnelerin İnterneti’ olarak tanımlanan devrimle tama men bağlantılı ve akıllı bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Artık dünyamızda ezberler bozluyor. Ekonomik çıkarların belirle diği yeni ittifaklar ortaya çıkıyor. Küresel büyümenin yüzde 90’ını Avrupa dışındaki ekonomiler oluşturuyor.
20. yüzyıla şekil veren global endüstriyel güçler, üretim rekabetindeki üstünlüklerini Çin, Hindistan ve Brezilya’nın öncülük ettiği yükselen ekonomilere kaptır mak üzere. Global büyüme rakamları dünyanın ilk 5’inde Asya-Pasfik ülkelerinin yer aldığı yeni süreci net olarak ortaya koyuyor. Türkiye olarak yaşadığımız tüm olumsuz luklara rağmen, dünyada en hızlı büyüyen 7. ülke olmamız ise taşıdığımız potansiyelin en önemli göster gesidir. Gelişmiş ekonomilerin gelişen yeni ekonomilerin tehdidine karşı ortaya koyduğu bu 4. sanayi devrimi stratejisi; söz konusu gelişmiş ekonomilerin rekabet üstünlüklerini, daha yüksek teknolojili ve kaliteli inovatif ürünleri daha düşük maliyetle pazara sunabilme hamlesidir.
Torna tezgâhları üretim robotlarına dönüşürken ve dijital fabrikalar ortaya çıkarken bizim de yaşanan değişimi iyi yönetmemiz adına yol haritamızı iyi belirleme miz gerekiyor. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmemiz, nitelikli bilgi üretmek ve bilgiyi ekonomik değere dönüştürmekle mümkündür. Yaşanan hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuruluşlara yenilikçi olmaktan başka seçenek bırakmamaktadır. Bu gerçek de AR-GE ve inovasyon faaliyetlerine öncelik kazandırmaktadır.
Son açıklanan rakamlara göre, GSYH içinde AR-GE harcamamızın önceki yıla göre yüzde 19’a yakın artarak AR-GE payının yüzde 1’lik dilime girmesi umut verici olsa da yeterli değildir. Uludağ Üniversitesi olarak içinde bulun duğumuz değişimi iyi okuyarak, ülkemizin ve kentimizin kalkınmasında daha etkin rol almak üzere kendimizi bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına göre yeniden konum landırdık.
3. Nesil Üniversite’ vizyonunu benimseyen Uludağ Üniversitesi; kamu, üniversite, sanayi başta olmak üzere ve toplumun tüm katmanları arasında sürek lilik arz eden bir işbirliğinin en önemli aktörlerinden biri olmaya adaydır. Uludağ Üniversitesi olarak, “bilimden üretime, üretimden ekonomiye” anlayışı ile ekonomik gücümüzü ve büyüme mizi bilgi temelli niteliğe dönüştürecek işbirlik leriyle beraber AR-GE ve inovasyon çalışmalarında örnek olma kararlılığındayız.
PROF. DR. YUSUF ULCAY (Uludağ Üniversitesi Rektörü)
BEBKA Haber 2017 22 Büyük veri işleme ve analiz teknolojileri, nesnelerin interneti, robotik, birbirine bağlı fabrikalar ve cihazlar, akıllı ve merkezi olmayan üretim teknolojileri, kendini optimize eden sistemler ve sanal ortamda dijital tedarik zinciri çalışmaları bu dönüşümün itici gücünü oluşturmaktadır. Endüstri 4.0 dönüşümü başlangıçta sadece üretim için kullanıl mış olsa da günümüzde çok daha geniş bir alana etki etmektedir. Bugünlerde, akıllı ulaşım ve lojistik sistemleri, akıllı binalar ve şehirler, akıllı enerji yönetimi ve hatta akıllı sağlık hizmetleri haline geldiğini açıkça görüyoruz.
İşletme içerisindeki makineler, üretici, nakliyeci, pazarlamacı, bayi, tüketici ve geri dönüşüm yapan oyunculardan oluşan tüm üretim tedarik zinciri halkasın daki takım elemanları arasında dijital, hızlı bir haberleş me, kontrol ve izleme sisteminin geliştirilmesine doğru köklü bir değişim ve dönüşüm olduğu için, kaçınılmaz olarak insan, toplum ve ülkeler buna göre ciddi etkilene cektir. Birçok meslek ortadan kalkarken, yeni meslekler ve iş kolları oluşacaktır. Üretici, tüketici, çalışan ve işçi davalarının yapısı, toplumdaki sosyal yeni sistemler ve buna bağlı kolaylıklar ve zorluklar oluşacaktır. Kısacası Endüstri 4.0 dönüşümü, hayatın bütün aşamalarında farklı oranlarda revizyon ve değişimleri zorunlu kılacaktır.
TÜBİTAK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Türkiye sanayisinin teknoloji karnesine göre ülkemiz sanayisinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında yer alıyor. Türkiye’de imalat sektörü milli gelirde ciddi pay sahibidir. Fakat, ihracatta ileri teknoloji ürünlerin payı çok düşüktür. Kısacası, katma değerli ürünler ve teknolojik seviyemiz olması gerekenin altındadır. Endüstri 4.0, düşük üretim maliyeti avantajını kullanan doğu ülkelerinin elindeki rekabet avantajının, akıllı sistem ve araçlar ile yeniden batı ülkelerinin eline geçmesine sebep olabilecektir. Endüstri 4.0’ın mavi yakalı istihdamı üzerinde yaratacağı olumsuz etki, üzerinde durulması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mühendisler başta olmak üzere beyaz yakalılar için ise bu sorun karşısında çok daha kapsamlı çözüm önerileri geliştirilmesi gerekmektedir. Mühendislik mesleği ülke mizde büyük ölçüde satış, pazarlama, montaj ve bakım süreçlerini kapsamaktadır.
Öncelikli olarak Endüstri 4.0 sürecine yönelik hem teknolojik gelişmelerin gerisinde kalınmaması, hem de istihdam sorununu içerecek şekilde bütüncül bir yaklaşımla strateji ve planlamalar yapılması zorunludur. Diğer önemli bir konu ise Endüstri 4.0’a ülkemizde geçiş yaparken, ülkemizin pasif müşteri konumuna düşürül meden, kendi ihtiyacı olan bilgi, teknoloji, sistem, yazılım ve enstrüman ları kendi öz kaynakları ile üretme yetisini kazandıracak operasyonel planlamanın yapılması gerek mektedir. Kısacası “eğitim kesinlikle şart” diye tekrar hatırlatmamız gerekiyor.
Endüstri 4.0 dönüşümü ile ilgili yakın gelecekte 16 yeni meslek dalının türemesi bekleniyor. Endüstri 4.0’ın belkemiği olan akıllı üretim süreçleri için bilişim teknolo jileri alanında çok fazla sayıda uzmana ihtiyaç duyula caktır. Başta bilgi teknolojileri, mekatronik ve ilgili dallar olmak üzere Türkiye’nin nitelikli işgücü yetiştiren, ihraç eden, hem bölgede hem de dünyada söz sahibi bir ülke haline gelmesi için ilk adımın eğitim alanında atılması gerekiyor. Ülkemiz, ne yazık ki bundan önceki sanayi devrimlerini yakalamakta yeterli başarıyı gösterememiştir. Buna karşın, Endüstri 4.0 için oldukça avantajlı bir konumda bulunuyoruz.
Endüstri 4.0 yol haritası; stratejik odağın belirlen mesi; iş modelinin yeniden tasarlanması, dönüşü mün planlanması ve bunun uygulamaya geçirilmesi olarak 4 ana fazdan oluşmalıdır. Üniversitemizde Endüstri 4.0 dönüşümü konusunda yapılan çalışmalar iki temel başlıkta toplanmaktadır. Bunlardan ilki Endüstri 4.0 dönüşümünü gerçekleştirecek nitelikli insan kaynağı eğitimi konusun daki çalışmalardır. Çalışmalarımızın yoğun laştığı ikinci alan ise Bursa bölgesinde başta otomotiv ve makine firmaları olmak üzere Endüstri 4.0 dönüşümü projelerinde akademik danışmanlık faaliyetleri vermektedir. Üniver site olarak, global dünyanın yönlendiği alanlara ilgili sektörle rimizi ve toplumumuzu hazırlamak, gerekli nitelikli insan kaynağını yetiştirmek, araştırmalar yapmak, sektör lerle projeler yürütmek konusunda bütün kaynaklarımızla ülkemizin hizmetinde ve emrindeyiz.
Prof. Dr. ARİF KARADEMİR (Bursa Teknik Ünv. Rektörü)
Dosya üretimin dijital dönüşümü BEBKA-Haber 2016 23 Endüstri 4.0, üretimde insan faktörünün azaldığı daha çok makinelerin üretimde rol aldığı, insanların bazı üretim süreçlerinden tamamen çekilirken bazı süreçlerde daha yoğun rol alacakları bir dönüşüm olacaktır. Bilgi teknolo jileri, otomasyon, elektronik gibi alanlarda ihtiyaç duyulan işgücü artarken, vasıfsız işçiliğe olan ihtiyaç önemli ölçüde azalacaktır. Okul öncesi eğitimden yüksek öğretime kadar bu değişim göz önüne alınarak gerekli dönüşüm sağlan malı ve geleceğin insanını yetiştirmeye yönelik çalışmaları hızlandırmalıyız.
Bu dönüşüm sağlanamaz ise nüfusun önemli bir kısmı robotlar döneminde yapabilecekleri bir iş maalesef bulamayacaklar. Kaynakların bollaşmasına rağmen bu durum ekonomik uçuru mun artmasına neden olacaktır. Endüstri 4.0 ile kaynakların bollaştığı, insanın zamanı esnek olarak kullanabildiği yeni bir dünya olacağı öngörülmektedir. Daha huzurlu ve barış dolu bir dünya için elde edilen refahın paylaşımı önemli bir konu; buna yönelik politikalar geliştirilmeli herkesin bu refahtan payını alması sağlanmalıdır.
Endüstri 4.0 ile elde edilen refah ile toplum daha fazla zamana sahip olacak ve entelektüel alanda insanlığa fırsatlar sunacaktır. Sanat, yaratıcı endüstriler ve kişiselleş tirme gibi alanlar daha hızlı gelişecektir. İlk üç endüstri devrimini kaçırmış bir ülke olarak şu an Endüstri 4.0’ı ülke olarak yakalayabiliriz. Bu fırsatı iyi değerlen dirmeli, hızlı olmalı ve bu değişime ayak uydurmalıyız. Ülkemiz şu aşamada değişimin uygulayıcısı konumdadır. İvedilikle teknolojiyi geliştiren tarafa geçmeli, AR-GE ve İnovasyon çalışmalarına hız vermeliyiz. Bu alanda çalışan yerli kurumlar her yönden desteklenmelidir.
Endüstri 4.0 için akıllı olmak temel şartlardan biri, akıllı fabrikalar, akıllı robotlar, akıllı şebekeler vd. olmalı ki Endüstri 4.0 dünyasında biz de kurumlarımızla yerimizi alalım. Bu tarz yapıların kurulması için öncelikle firmaların yalın üretim, seri üretim, kalite kontrol ve tedarikçi ağlarına yönelik çalışmaları belli bir aşamaya getirmiş olması gerek mektedir. Öncelikle bu alandaki eksiklikler hızla tamamlanırken Endüstri 4.0’ın gerektirdiği dönüşüm işletmelere entegre edilmelidir, hatta bu iki süreç bütünleşik olarak sağlanmalıdır.
Üniversitemizde Endüstri 4.0 ile ilgili pek çok akademik çalışma ve proje, üniversite sanayi işbirliği kapsamında ortak Ar-Ge faaliyetleri yürütülmektedir. Görüntü işleme, makine öğrenmesi, makineler arası iletişim (M2M), IOT, büyük veri ve gömülü sistemler vb. alanlarda bu çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Yine bu alanda faaliyet gösteren teknoloji tabanlı startuplara yönelik özel hızlandırıcı programlar uygulamaktayız. Üniversitemiz yaşam boyu öğrenme vizyonu çerçevesinde 7’den 77’ye herkese ücretsiz eğitim imkanı sunduğu AKADEMA ile her kesimin pek çok alanda kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayan bir eğitim platformu sunmaktadır. Kitlesel bir açık ders platformu olan AKADEMA ’daki derslerin bir kısmı yine Endüstri 4.0 konularına yöneliktir. Bu dersler ile geleceğin dünyasına geleceğin insanının hazırlanmasına katkıda bulunuyoruz. PROF. DR. NACİ GÜNDOĞAN (Anadolu Üniversitesi Rektörü) Endüstri 4.0 ile kaynak ların bollaştığı, insanın zamanı esnek olarak kullanabilir.
PROF. DR. HASAN GÖNEN (Eskişehir Osmangazi Ünv. Rektörü)
Ekonomik ve Sosyal Dönüşümler Bekleniyor.
Endüstri 4.0 içindeki bazı teknolojilerin kullanılarak yeni iş modelleri ülkemizde de hayata geçmektedir. Sektöre göre farklı noktalar uygulamalar yapılmaktadır. Ülkemizdeki genç nüfus ve teknolojine uyum konusundaki çevik yapı dikkate alındığında önemli fırsatlar bulunmaktadır.
Endüstri 4.0 ile üretim süreçlerinde otomatik sistemlerin yerini otonom sistemlerin yer alması ile akıllı üretim sistemlerinin oluşumu hedeflenmektedir. Bunların gerçekleşmesinde “Otonom Robotlar, Büyük Veri-Analitiği, Artırılmış Gerçeklik, Nesnelerin İnterneti” gibi farklı disiplinler önemli yere sahiptir. Üretimden bağımsız olarak değerlendirildiğinde de, bilgi ve iletişim teknolojileri bu teknolojiler bireysel yaşamımızda gerekse toplum yaşa mında hazırda önemli sosyal ve ekonomik dönüşüm lerin oluşmasına neden olmuştur. Örneğin, otonom sürüş ile başlayan değişimler ile otomotiv sektöründe daha önce olmayan yazılım firmaları otomotiv de önemli bir kuruluş haline gelmişlerdir. Üretimde bu teknolojilerin tam entegre olarak kullanılması ise maliyeti düşük alternatif üretim sistemlerini ortaya çıkarabileceği gibi yeni tüketim alışkanlıkları ortaya çıkarabilecektir.
Dolayısıyla, Endüstri 4.0 ile önemli ekonomik ve sosyal dönüşümlerin oluşması beklenmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz içinde fırsatlar ve tehditler içermektedir. Endüstri 4.0 içindeki bazı teknolojilerin kullanılarak yeni iş modelleri ülkemizde de hayata geçmek tedir. Sektöre göre farklı noktalar uygulamalar yapılmak tadır. Ülkemizdeki genç nüfus ve teknolojine uyum konusundaki çevik yapı dikkate alındığında önemli fırsatlar bulunmaktadır. Burada ihtiyaç olan geliştirme yetenekleri de önemli ölçüde üniversiteler ve teknoparklarda oluş muştur.
Ülkemizde TÜBİTAK akıllı üretim sistemleri teknoloji yol haritasını belirlemiştir. Bu çalışma başlangıç için önemli bir kılavuz olacaktır. Endüstri 4.0’in bileşenlerinin hepsinin tüm sektörlerde aynen kullanımı öngörülme melidir. Sektör dinamiğine ve ölçeğine bağlı alternatif yaklaşımlar sergilenebilir. Burada sadece ilgili işletmedeki üretim dinamikleri değil, tedarikçi karakteristiğinden, müşteri beklentileri ve değişim trendlerine kadar farklı konulara bir arada değerlendirilmelidir. İşletmeler için yol haritasının başında kendi karakteristiklerine uygun fizibilite analizi yapılması ve başlanacak çalışmalarda sürdürülebilirliği sağlayacak nitelikli eleman istihdam politikalarının geliştirilmesidir. Eskişehir Osmangazi Üniver sitesinde akıllı üretim sistemleri alanında halı hazırda dış kaynaklı ve sektör ile işbirliği ile önemli AR-GE projeleri yürütülmektedir.
Uygulamalı bu çalışmalar kapsamında sektördeki paydaşlar ile etkileşim içinde Üniversite’de oluşturulan Akıllı Üretim Laboratuvarı geliştirilmektedir. Bu proje çalış malarda sektör ile etkileşimin artırılması doğrultu sunda;
i-Kurum /kuruluş çalışanlarının lisansüstü programlarına kaydolarak projelerde know-how amaçlı yer alması,
ii- Kuruluşlarının problemini çözmek üzere lisans üstü çalışma yapan çalışanların/öğrencilerin desteklemesi,
iii- Düzenlenecek çalıştaylar ve bilgilendirme toplantılarına sektör çalışanlarının katılımı vb. faaliyetler yürütülmek tedir.
Dijital Vatandaşlık nedir? Hürriyet Haber
20.12.2017 - 15:04
Dijital vatandaşlık, son günlerin en çok konuşulan terimleri arasında yer almaya devam ediyor. Teknolojik gelişmelere adaptasyonun bir sonucu olan dijital vatan daşlık, toplumların hizmet alımları ve üretim, eğitim gibi alanlarda imkanlarının artmasına olanak tanımaktadır. Peki, tam olarak dijital vatandaşlık nedir? İşte, merakla araştırılan terim hakkında detaylı bilgiler
Dijital vatandaşlık, teknolojinin gelişmesi ile resmi işlemler , sosyal iletişim ,eğitim, üretim gibi alanlarda bilgi teknolojilerini uygun ve doğru kullanma becerisine sahip kişiler bütününü ifade etmektedir. Dijital vatandaşlık kavramında birçok boyut bulunmaktadır. İşte, o boyutlar dan bazıları;
DİJİTAL VATANDAŞLIK NEDİR?
Dijital vatandaş;
* Dijital iletişim kurabilen ,
* E devlet uygulamalarını kullanabilen,
* Dijital alışveriş yapabilen,
* Dijital ortamda üretim yapabilen,
*Dijital ortamdan eğitim alabilen ve bu davranışları yaparken etik kurallarına uyan hak ve sorumluluklarının bilincinde olan kişidir.
Bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile bir çok işlem bilgisayar ve internet aracılığı ile yapılmaya başlanmıştır. Günlük hayatta yapılan resmi işlemler, bankacılık işlemleri, iletişim, eğitim, üretim, alışveriş gibi işlemler dijital ortamda da yapılmaya başlanınca dijital vatandaşlık kavramı ortaya çıkmıştır.
Teknoloji geliştikçe, kullanımı ile ilgili sorunlar giderek ve katlanarak artmak tadır. Bu nedenle teknolojik davranış ya da teknolojik vatandaşlık ile ilgili davranış ların, değerlerin, etik kuralların ve bilincin oluşturulma sının gerekliliği açıktır.
DİJİTAL VATANDAŞLIĞIN BOYUTLARI NELERDİR?
1-Dijital erişim: Dijital toplumun bir parçası olmak,
2-Dijital ticaret: e-Ticaret ile ilgili risklerin ve problemlerin farkında olmak,
3-Dijital iletişim: Elektronik bilgi alışverişi yapma fırsatına sahip olmak,
4-Dijital okuryazarlık: Teknoloji ve teknoloji kullanım bilgisine sahip olmak,
5-Dijital etik: Dijital toplumda davranış kurallarına uymak,
6-Dijital hukuk: Dijital dünyadaki eylemlerden sorumlu olmak,
7-Dijital hak ve sorumluluklar: Dijital dünyada herkesin sahip olduğu özgürlükler,
8-Dijital sağlık: Dijital dünyada fiziksel ve psikolojik olarak rahat olmak,
9-Dijital güvenlik: Dijital ortamlarda güvenlik önlemlerini almak demektir. Ebru Uğraşan
Sosyal Ağlar (Facebook Sendromu);
Sosyal ağların kullanımında yaşanan problemlerden bazıları: Kimlik kullanımında sorunlar (yanıltıcı ve sahte kimlik),Tam isim, adres, telefon numarası ve TC kimlik numaralarının paylaşımı, Özel fotoğraf, yazı, video ve bilgi paylaşımı, Tanımadığınız kişilerden gelen rahatsız edici mesajları ailelere haber vermeme (siber zorbalık, tehdit vb.), Düşük güvenirliği olan şifreler kullanma.
1- Dijital Erişim (Herkes İçin İnternet): Üretken vatandaşlar olmak için, eşit olarak teknolojik imkanlara dijital erişim sağlanması anlamına gelir.
Örneğin, cinsiyet, ırk, yaş, etnik kimlik, fiziksel ve zihinsel farklılıklara aldırış etmeden elektronik topluma tam katılımın sağlanmasıdır.
2- Dijital Ticaret: Elektronik ortamlarda satma ve satın alma işlemlerini yapacak yeterliliğe sahip olma anlamına gelir.
3- Dijital İletişim: İletişim biçimlerinin değişikliğe uğra yarak elektronik araçlar vasıtasıylada yapıldığının farkında olmadır. Örneğin, e-posta, cep telefonu, anlık mesajlaşma teknolojisi kullanıcıların iletişim yolunu değiştirmiştir.
4- Dijital Okuryazarlık: Öğrenme–öğretme sürecinin artık teknoloji kullanılarak da gerçekleştirildiğinin farkında olmadır.
5- Dijital Etik: Sanal dünyada gösterilen davranışın ya da işin elektronik standardının da olduğunun farkında olmadır. Örneğin, siber zorbalık, sanal küfürleşme, gibi birçok olumsuz davranıştan kaçınmalıyız.
6- Dijital Kanun: 5651 sayılı kanun, Bu Kanunun amaç ve kapsamı; içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluk ları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûlleri düzenlemektir. Sanal dünyada yapılan işlerin elekt ronik sorumluluğunun olduğu ve kanunlarla yaptırım altına alındığı anlamına gelir. Örneğin, yasak yayınlar, yasadışı organ ve uyuşturucu satışı, intihara meyilli hale getiren web siteleri sanal dünyada yapılması kanunen yasaktır.
7- Dijital Haklar ve Sorumluluklar: Herkesin sanal dünyada kendini özgürce ifade edebilecek haklara sahip olduğu ve bununda yasaklanamayacağı anlamına gelir.
Örneğin, sanal ortamda formlarda görüş bildirme, grup oluşturma, tartışma ortamlarına katılma vb. temel haklar kısıtlanamaz. Her bireyin sanal dünyada kendini özgürce ifade edebilme hakkı vardır.Örnek: Web sitelerinden illegal mp3 ve video dosyaları indermemek.Örnek: Fikrî mülkiyet kapsamına giren her türlü eseri izin alarak kullanmak.
8- Dijital Sağlık: Dijital dünyada hem fiziksel, hem ruhsal hem de psikolojik yönden sağlığı direk ya da dolaylı olarak etkileyecek etmenlerin bulunduğunun farkında olmadır.
Örneğin, göz sağlığı, tekrarlayan stres sendromu, a-sosyal yaşam, içe kapanıklık ve fiziksel bozukluklar (bel ve sırt ağrıları) yeni teknolojik dünyanın ortaya çıkardığı sağlık sorunlarıdır.
9- Dijital Güvenlik: Bireyin sanal ortamda kendi güven liğini sağlayacak önlemleri alması demektir.
Örneğin, başkalarının bilgilerini izinsiz kullanma, solucan, virüs veya truva atı oluşturma, spam gönderme, birilerinin bilgilerini veya mallarını çalma vb. faaliyetlerin farkına vararak gereken güvenlik tedbirlerinin alınması( virüs programları, filtreleme programları vb.)
10-İnternet’in Getirdiği Yenilikler ve Güvenli İnter net;
Hızlı ve kolay iletişim, İstenilen bilgilere kolayca erişe bilme, Eğitim-öğretim hizmetlerinde İnternet kullanımı ,Eğlence sektöründe yenilikler, Sanata yönelik hizmet ler, Kendini daha rahat ifade edebilme,Ticarette kolay lıklar, Vatandaşlık işlemlerinin İnternet üzerinden yürütül mesi gibi bir çok yenilik işlerimizi daha kolay yapmamıza imkan sağlamaktadır.
21. yy. Dijital Dünyada Neler Oluyor?
Şant MANUKYANdunyaweb@dunya.com
Son günlerde Bitcoin, Ether gibi dijital para birimlerinde çok sert hareketler görüyoruz. Bu hareketler, söz konusu varlıkların henüz tam anlamı ile “para” ol(a)madığını göstermesi açısından önemli olduğu gibi temel ve teknik 2 nedene dayanıyor. Teknik açıdan aşırı şişmiş bir fiyat hareketinin düzeltilmesi yaşanıyor diyebiliriz.
Balon açıklamasını bir kenara koyarak bu sert hareketlerin 2 temel nedeni olduğu söylenebilir. Birincisi dinamik Bitcoin'in çalışma prensibi açısından büyük önem taşıyan 1 Ağustos'un yaklaşıyor olması. Bu tarih Bitcoin’i doğrudan ilgilendiren bir tarih. Son zamanlarda Bitcoin ile herhangi bir işlem yaptınız ve bunu diğer birimlerle karşılaştırdınız ise görece daha uzun süre aldığını görmüş olmalısınız. Sistemin kurucu babası Satoshi, 1 MB limiti koyarak kötü niyetli kullanıcıların yapay ve çok büyük bloklar yaratmasının önüne geçmişti. Ancak zaman içinde Bitcoin networkünde artan hacim neticesinde bloklar düzenli olarak 1 MB tavanına çarpmaya başladı. Gecikme lerin anlaşılır temel nedeni bu.
Benden çok daha zeki bir grup insan, bu yavaşlığın Bitcoin işlem yapısından kaynaklandığını görerek (daha derin araştırma için scriptSigs ve scriptPubKeys kavram ları incelenebilir) bir çözüm önerdi. SegWit, Bitcoin Core adı verilen bu çözüm, blok büyüklüğünü değiştirmese de daha fazla işlemin bir bloka sığdırılmasını sağladığı gibi bazı işlemleri zincir dışında (ücretsiz) gerçekleştirip daha sonra sonuçları 'blockchain'e monte ediyor. Anladığım kadarı ile Bitcoin aleminde teknik olarak buna seçimlik kırılma (hard fork-UASF) deniyor. Ancak Bitcoin dünya sında 3 grup var. Madenciler; merkezleri Çin, yazılımcılar; merkezleri ağırlıklı ABD ve standart kullanıcılar / traderlar.
Sorunun çözüm yöntemi hakkında ise 1 ve 2 numa ralı gruplar arasında anlaşmazlık var. Madenciler SegWit’e karşı Bitcoin Unlimited modelini öneriyor. Yani kabaca blokların gerektiğinde kendileri tarafından büyütül mesi. Ve uzlaşma olmazsa 1 Ağustos (21 Temmuz'da kritik tarih) itibarı ile aynı ağaç gövdesinde 2 farklı Bitcoin dalı oluşabilir. Buna zorunlu kırılma senaryosu adı veriliyor (hard fork-UAHF). Hangi grubun başarılı olacağı 21 Temmuz'dan itibaren daha fazla netleşecek ve görünen o ki madenciler yavaş yavaş 'BU' etrafında kenetleniyor. İlk iki grubun benden çok daha zeki olduğu kesin. Üçüncü grubun da öyle olduğundan şüpheleniyorum ama asıl önemli olan bu grup konuya vakıf olmadığından ilk iki grup arasında çıkması muhtemel kavga nedeni ile tam bir fiyatlama yapamıyor. Şayet bir “kırılma/ fork” oluşursa, “bizim” Bitcoinlerimiz her iki blockchain üzerinde de “yaşıyor” olacak. Yani teoride aslında fiyatlarda bir gerile me olmazsa net varlığımızda '*2' etkisi göreceğiz. Ancak asıl senaryo bir zincirin galip gelerek tek başına kalması.
Ether’de ise durum daha farklı. Önce yaratıcısı Vitalik'in kaza geçirip öldüğü haberi satış getirdi. Ancak gerçek satış son haftalarda giderek büyüyen ICO’lar kaynaklı. Tıpkı ticareti kendi para birimi üzerinden gerçekleştiren iki ülkenin daha sonra elinde kalan diğer ülkenin parasını dolara çevirmek zorunda kalması gibi. ICO’lar neticesinde elde edilen Ether de bir noktada gerçek dünya para birimine dönmek zorunda kalıyor. Zira avukatlar, mimarlar, hatta şirketin çalışanları bile hâlâ önce dolar talep ediyor. Dolayısıyla önce ICO’lar nedeni ile yükselen Ether talebi daha sonra Ether arzına dönüşüyor ve satış geliyor. Dolayısıyla biraz daha sürecek bir satış piyasası içindeyiz.
Her durumda dünyadaki tüm altının değeri yaklaşık 8 trilyon dolar, bono piyasası ise 200 trilyon dolar civarında. Bu paranın çok az bir kısmı bile hayatta kalmayı başaran dijital para birimine gittiğinde fiyatları şu anda olan seviyelerden çok daha yukarıya çekecektir.
Bu 21.yy Dijital dünyasını kuranlar biz üstün ırkız diyorlar. Bunlar; Tek dünya devleti kurmak istiyorlar, bu devlet fiziki devlet değil sanal bir dünya devletidir. Bunlar; Alfabe(Emojilerle-1945), Din(Yeni bir din), Para(dijital), Devlet şekli (sanal), Yönetim şeklini (AB-2025) değiştir mek için projeleri var.
Blockchain teknoloji internet kadar büyük bir teknolojidir. Bu Sanal devletin altyapısıdır.
Dijital Pazarlama Stratejisi ve Bileşenleri – İçerik Pazarlama, Kanaat Önderliği ve PR Ahmet Burak Turgut 24 Şubat 2017 Markanızı yada firmanızı dijital dünyada tanıtabilmek için yeni bir yola çıkmaya hazırsınız. Hangi yolda yürümeniz gerektiği, nasıl bir strateji ile hareket etmeniz gerektiği konusunda ise soru işaretleri taşıyor olabilirsiniz. Hepsini birleştirecek bir yapıya ne dersiniz
Dijital pazarlamayı; sosyal medya pazarlama, PR, İçerik pazarlama gibi ayrı ayrı araçlar olarak düşünmek yerine, birbirini tamamlayan bir çarkın dişlileri gibi düşünmek gerekir. Doğru şekilde yapıldığında, bu çarkın dişlilerinin, firmanızı/markanızı sektörün lideri, fikir ve kanaat önderi konumuna getirmesi beklenir. İşte bu nedenle, tüm bu araçların birlikte ve eşzamanlı kullanımı gerçek bir dijital pazarlama stratejisinin temel noktasıdır. Tüm bu araçları bir araya getirip kullanmaya ve onları bir bütün olmaya zorlamadan önce, her birinin neler yaptı ğını, amaçlarını ve stratejiye nasıl bir katkı sağlayacağını görelim.
Kazanılan ve Sahip Olunan Medya Kavramları;
Kazanılan ve sahip olunan medya farklı tip içeriklerdir ve en iyi şekilde çalışabilmek için birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Sahip olunan medya adından da anlaşılacağı üzere markanın kendisine ait olan internet sitesi, blog, veya sosyal medya hesaplarıdır. Kazanılan medya ise, sektörde takip edilen, internet siteleri, bloggerlar ve diğer kanaat önderleridir.
Kendi blog sayfanızda yazılar yayınlamak ve sosyal medya hesaplarınızda güncellemeler paylaşmak elbette bedelsiz ve hızlıdır. Fakat farklı mecralarda içeriğinizin paylaşılması çalışmalarınıza büyük bir güç katacaktır. Kazanılan medyada içeriklerinizin paylaşılması, yeni kitlelere ulaşmanızı, sektörünüzde fikir ve kanaatlerinizin yer bulmasını ve arama motorlarında üst seviyelere ulaşmanızı sağlar.
Her iki medyanın birlikte senkronize çalışabilmesi için öncelikle hedef kitlenizin ilgisini çekecek yüksek kaliteli içerik üretmekle işe başlayın. Unutmayın burada amaç satış yapmak için reklam değil, hedef kitlenizin sektörünüzdeki ürün ve hizmetler ile ilgili olarak problemleri ve sıkıntılarını giderecek cevaplar vermektir. Kendinizi bir eğitim ve eğlence kaynağı olarak pozisyon layın bu sayede markanızı sizin adınıza tanıtacak daha fazla kaynağa ulaşmaya başlayın.
Satış temelinde yazılmamış, bilgi vermeyi amaçlayan her bir içerik ile kendinizi kazanılmış medyada çok daha iyi bir yerde bulmaya başlayacaksınız. Bu sayede özellikle PR (Halkla ilişkiler) çalışmalarınızda hedef kitleniz üretti ğiniz içerik ile karşılaşacak ve kendi sitenize otomatik olarak yönlenmeye başlayacaktır.
Dijital Pazarlama Araçlarının Ana Stratejiye Kattığı Değerler;
Yukarıda açıkladığımız üzere kazanılmış ve sahip olunan medyanın birlikte çalışır hale getirilmesi çok önemli. Peki İçerik pazarlama, kanaat önderliği ve halkla ilişkiler bu toplam dijital pazarlama stratejisini oluşturabilmek için nasıl bir araya gelirler ve nasıl bir değer katarlar
1-İçerik Pazarlama; İçerik pazarlama, ister sahip olunan medyayı kullanın ister kazanılmış (umut ediyoruz ki ikisi birlikte) tüm faaliyet lerinizi bir araya getiren ve ileriye doğru götüren (yada tam tersi) bir dijital pazarlama aracıdır. İçerik pazarlama birden fazla forma sahip olabilir. Örneğin misafir içerik; şirketinizin çalışanı olmayan ama sektörü nüzün ileri gelenlerinden bir fikir insanının yazısı önemli bir girdidir. Görsel yada interaktif blog içerikleri, e-posta, Pr içerikleri, ve sosyal medya içerikleri, içerik pazarla manın farklı formlarından yalnızca birkaçıdır. İçerik pazarlama stratejinizin bu ve bunun gibi farklı formları içermesi gerekmektedir.
2-Kanaat Önderliği; Kanaat önderliği içerik pazarla manın önemli yapı taşlarından ve hedeflerinden birisidir. Çünkü unutulma malıdır ki bugün toplumda kanaat önderi olarak anılan herkes ürettikleri fikir ve içeriklerle bu seviyeye gelmiş lerdir. Sizi kanaat önderliğine götürecek içerikler; satışınızı artıracak yada ürün ve hizmetlerinizin satın alma kararını etkileyecek içerikleri olmayacaktır.
Kanaat önderliği şirketinizde ki belirli bir kişiye dayanmalıdır. Tecrübeleri, uzmanlığı ve görüşleri ile ihtiyaç olan bilgiyi sunabilmelidir. Bu çalışma, blog yazıları, videolar yada sosyal medya içerikleri kadar önem lidir. Çünkü markanızın arkasında ki gerçek kişileri, bilgiyi ve birikimi gösterir. Sektörün en iyisi olarak gösteril mek, insanların sizinle çalışması yada sizin ürünlerinizi alması için önemli bir karar noktasıdır.
3-Hakla ilişkiler (PR); Bir içerik pazarlama şirketi olarak, PR faaliyetlerinin gücünü ve etkinliğini çok iyi biliyoruz ve içerik pazarla manın ana faaliyetlerinden birisi olarak görüyoruz. PR, kazanılmış medyanın etkin bir formudur ve şirketiniz yada markanız hakkın da sektörü nüzün önde gelen, etkili bir yayın organında isminizin zikredilmesi, sitenize link verilmesi, anında etki görece ğiniz önemli bir çalışmadır.
İçerik pazarlama ise PR faaliyetlerini daha yukarı taşımanızı sağlayan bir kaldıraç görevi üstlenir. Sadece PR faaliyetleri ile ilerleyerek, sitenizde gerekli içerik ve yayınında bulunmaz iseniz, PR çalışmalarınız yeni ürün /hizmet tanıtımının ötesine geçmekte zorlanacaktır. Misafir içeriğe yer verilmemesi farklı mecralarda yer alma ihtimalinizi düşürecektir. Bu nedenledir ki PR, içerik pazarlama ile birlikte yürütüldüğünde çok daha güçlü bir konuma ulaşır.
4-Tavsiye Ettiğiniz Şeyleri Uygulayın; Son söz olarak, yazılarınızda tavsiye ettiğiniz her şeyi kendiniz de uygulayın. Başkalarına yapmasını söylediğiniz şeyleri ken diniz uygulamaktan çekinmeyin. Yada bir deyişle kendi yapmayacağınız şeyleri başkalarına tavsiye etmeyin. İnternet gibi bilginin hızla yayıldığı bir ortamda kendi yapmadığınız şeyleri tavsiye ettiğinizin bilgisi hızla yayıla bilir bunu asla gözardı etmeyin.
DİJİTAL PARA(COİN) NEDİR & NASIL KAZANÇ ELDE ETTİRİR.
İnsanlığın hayatını kaplayan teknoloji ile hayatın bir çok alanında köklü değişikliler olmuştur. Geçtiğimiz 20 yıl ile şuan yaşadığımız zamanı karşılaştırdığımda adeta insan oğlu bir devrim yaşamıştır.
Son yılların yaşanılan en ciddi gelişmelerden biri ise dijital para meselesidir. Şöyle düşünelim; kredi kartları ve diğer manyetik kartlar ile parayı neredeyse kullanmaz hale geldik. Resmi devlet dairelerinden özel kurum ve iş yerlerine artık kredi kartları tüm hayatımızı sardı. Otobüs lere bindiğimizde artık para yerine manyetik kartlar kullanılmaktadır. Durum böyle olunca banknot paranın sonu hızla yaklaşmaktadır. Dijital para hızla banknotların yerini almaya başlamıştır. Peki bu derece önemli olan dijital para nedir bir göz atalım ve dijital paraya nasıl yatırım yapabiliriz izah etmeye çalışalım.
Yapılan araştırmalara göre bitcoinin çıkışının geçmişte planlandığıda görülmektedir. Ekonomiye yön veren bazı ülkeler ve kuruluşlar bunun sinyalini daha önceden vermiştir. 1988 deki ünlü bir ekonomi dergisinin kapağın da bu açıkça görülmektedir.
Dijital para 2009 yılında piyasaya çıkan ve Blockchain teknolojisi ile akıllı bilgisayarlar ile üretilebilen ciddi teknolojik ve yazılımsal olarak güçlü serverlar ile anca üretilebilen bir kripto para yani coindir. Blockchain teknolojisi bir nevi bankacılık sistemidir. 1970 lerde bulun duğu tahmin ediliyor. Dijital Para da ilk defa 1988 yılında sanırım Ekonomist Dergisinde kapakta 2018 yılı olarak verilmiştir. Kullanıcıların kendileri arasında bir aracıya (banka şubeleri vb gibi) ihtiyaç duymadan alışveriş transfer yapılmasına imkan verir. Son derece güvenilir olan bu sistem kişi yada kurumlara ait olmayıp kullanıcıları tarafından geliştirilmek tedir.
Üretilen her dijital paranın (Coin’in), dolar , euro gibi para birimlerine göre bir karşılığı vardır. Diğer para birimlerine göre değeri hesaplanabilir.
Bitcoin, The dao, Ripple Coin vb coinler şuan dünya Dijital para borsasında yerini almıştır. Bu isimlerin yakında hayatımıza gireceği kaçınılmaz olsa da bazı coinler bu kripto para olan dijital para önderi olmaya hızla adım atmaktadır. İlk adım Blockchain (Blok zinciri)
Dijital paraları anlamak istiyorsak öncelikle normal merkezi sistemli serverlar dışındaki blockchain’i anlama mız gerekmektedir ve bu konuyu anlatırken bitcoin üzerinden anlatmaya çalışalım.
Bir örnek ile başlayalım. İnternet sitesi kurmak istiyoruz ve bunun için öncelikle siteyi yazılım ile oluşturarak bir merkezi servere yerleştiriyoruz ve internet ağına bağlıyoruz. Kurduğumuz sitenin merkezinin nerede olduğu lokasyon olarak bellidir ve bu serverin elektriği veya internete olan bağlantısı kesildimi site kullanılamaz hale gelir. Blockcahin merkezi sistemlerden farklıdır. Bu teknolojinin birçok merkezi vardır ve bu merkezler birbirine internet ile bağlıdır. Blok zincirini global bir defter olarak düşünürsek yapılan tüm işlemler eş zamanlı olarak bu defteri tutan milyonlarca kişisel veya kurumsal bilgisayarlar tarafından aynı anda kayıt altına alınır. Bu kayıt edilen bilgiler üst düzey kripto teknikleri ile kayıt edilir. Defterde yapılmaya çalışılan bireysel değişiklik diğer defterlerle uyuşmayacağı için bu defter blokcahin dışına çıkar. Dijital paralar blockchain teknoloji ise gönderilir ve üretilen yeni dijital paraların varlığı bu defterlere işlenir. Bitcoin ile ilgili defteri isterseniz sizde tutabilirsiniz fakat bunu için yaklaşık 140 gb’lık bir veri indirip ve upload özelliğini açmanız gerekmektedir. Bu teknoloji sadece kriptolu para için kullanılmamaktadır. Birçok farklı sahalarda kullanılmakta ve geliştirilmektedir.
Bitcoin nedir?
Bit en küçük dijital veridir ve bitcoinin ismi buradan gelmektedir. Bitcoin bitlerden oluşmuş bir şifreli dosya olup blockcahin’de kayıt altındadır. Her üretilen bitcoinin ayrı bir şifreleme metodu vardır bunu kağıt paraların üstündeki seri numaraları gibi düşünebiliriz.
Bitcoin dijital bir para birimidir. Genellikle isimlen dirilir ken sanal para birimi olarak telaffuz edilir, bu yanlıştır. Sanal parayı bankalar kısmi rezerv sistemi(KRS) ile oluştururlar. Dünyada şu anda 930 trilyon dolar olduğu biliniyor ve bu paranın yaklaşık 80 trilyon doları gerçekten basılmış paradır geri kalanı ise KRS ile oluşturulmuş sanal paradır. Bitcoin ise yazılımının izni kadar üretilebilen bir birimdir. Şu anda 16,574,150 adet bitcoin vardır.yapılan hesaplamalara göre 2192 tarihinde son bitcoin üretilecek ve bitecek. Daha sonra piyasada ne kadar bitcoin varsa onlarla sınırlı kalacak ve daha fazlası üretilemeyecek. Bitcoinin saklanması sanal cüzdanlar ile sağlanır. Telefonu nuzda, bilgisayarınızda yada bir A4 kağıdına QR kodunu çıktı alarak saklıyabilirsiniz. A4 kağıdına QR kodunu çıkarttıktan sonra sanal cüzdanlardan bu kodu okutanın hesabına o koddaki bitcoin değeri geçer ve bu kod bir defa işlem yapılacak şekilde tasarlandığı için ikinci okutan kişiye blockchain teknoloji sayesinde aktarım sağlanmaz.
Para Transferlerinde Banka ile Blockcahin arasındaki fark nedir?
Banka aracılığı ile iki kişi arasındaki para transferini ele alalım. Öncelikle kimlik bilgileri verilerek bir hesap oluşturulur. Hesaba para yatırılır,bankaya gönderilmek istenilen miktar ve hesap adı verlir banka bu işlemi gerçek leştirir. Bunun sonucunda duruma göre ücretlen dirme yapılır ve kimin hangi hesaba para gönderdiği bilinir. Bu işlem eğer farklı bankalar arasında ise mesai saatleri içinde yapılabilir. Hafta sonu, resmi tatil gibi günlerde sadece aynı bankalar arasında işlem geçekleşir. Yurt dışına yapılan para transferleri günler alabilir ve transfer ücreti göderilen miktar artıkça artar.
Dijital paraların aracı kurumu (bankası) yoktur. Global bir muhasebe defteri vardır diyebiliriz. Kişiden kişiye para transferini esas almış bir sistemdir BLOCKCHAIN. Gön derim işlemi sanal cüzdan oluşturarak başlar. Gönde rilmek istenilen miktar, cüzdan numarası(iban no) yazılır ve gönderilir. Oluşturduğumuz bu talep blockchain ’e gider. Madenciler bu işlemin gerçekleşmesi için birçok muhasebe defterine(blockcahindeki serverlara) bakar ve onayladıktan sonra transfer gerçekleşir.Madenciler bu işlemin kimler arasında olduğunu bilmez. Sadece defter lere bakılarak onaylama işlemi yaparlar ve duruma göre gönderim ücreti alırlar bu ücretler gönderilen miktar gözetmeksizin 5-10 tl arası ufak miktarlardır. Gönderim süreleri ortalama 10 ile 15 dakika içinde gerçekleşir. Transfer ücreti arttıkça bu işlem süresi azalır. Sistem ülke ve zaman kavramı olmadan transfer olanağı sağlamak tadır.Transfer işlemi bir kere yapıldımı bir daha geri dönüşü yoktur.
Son olarak dünyada bitcoin
Şu anda ülkemizde de popüler konu olarak medya organlarında işlenmektedir fakat çok fazla bilgi kirliliği de bulunmaktadır. Bilgi kirliliğinin sebebi ise medyada çıkan bir haberin sonrasının araştırılmamasıdır. Örnek vermek gerekirse geçtiğimiz günlerde amerikada bir finansal kuruluş CEO’su twitter sayfasında “Bitcoin dolandırıcılıktır” demiştir ve bunun öncesinde ise bitcoin’nin en büyük üreticisi olan çin (onlarca defa dediği gibi) bitcoini yasak lıyacağını açıkladı. Bunun sonucu bitcoinin degeri 2000$ civarında kayıp yaşadı. Medya bu haberi “bitcoin bitiyor”, ”bitcoin dolandırıcılık”, ”bitcoin balonu söndü”, ”bitcoin saadet zinciri” gibi araştırılmamış haberlerle lanse etti. Peki sonrasında ne oldu? Neden bu tweet atıldı? Neden bu açıklma yapıldı? Düşüşten 2 gün sonra sosyal medyada bir ticari fatura yayınlandı.Yayınlanan faturada bu tweet’i atan finansal kurumun bitcoin fiyat düşüşünden sonra 19000 bitcoin aldığı ortaya çıkmıştır. Farklı bir haber ise haziran ayında Rusya devlet başkanı Putin kripto para ve blockcahin teknolojisi ile yakından ilgilenmiş 1 milyar$’lık yatırım yapılacağını duyurmuştur. Aynı zamanda Türkiye ’de her ne kadar bilinmese de şu anda bir holding Gürcistan’da Bitcoin üretimi için yapılması planlanan tesise 10 milyon $’lık yatırım yapmıştır ve birçok ekonomist madencilik ile ilgilenmektedir. Yapılan çalışmalar, spekülas yonlar, yatırımlar sizce neyin habercisi?
Bitcoin ilk çıkan dijital paradır. Dijital para birimi bitcoin ile sınırlı değildir. Altcoin(Alternatecoin) olarak bilinen 1112 tane farklı coin vardır. Altcoinlerde aynı bitcoin mantığı ile çalışır ve üretimi yapılmaktadır. Bitcoinin değeri dolar, altcoinlerin çoğunun değeri ise bitcoin cinsinden değerlidir.
Peki dijital para ile nasıl kazanç sağlarım. Nasıl yatırım yapabilirim.
Aslında mantık çok basit. Mesela : Bitcoin 2008 yılında ilk üretildiğinde bitcoin almak isteyenler 0,1 dolar dan aldılar. Şuan 1 bitcoin yaklaşık 8000 dolar. Bu ne demek siz zamanında bitcoin alıp hard diskinizde saklayıp bugün geri satmak isteseydiniz 80000 katına geri satacaktınız.
Pek inandırıcı gelmiyor değil mi? Ama aslında çok mantıklı neden mi?
Çünkü o zamanlar bitcoin’in kullanım alanı çok az olduğu ve bockchain teknolojisi bilinmediği için kimse yatırım yapmak istemedi. Ancak dünyaya hızla yayılan bu dijital para arz talep durumuna göre değerini ciddi noktalara taşıdı. Bugün bir yatırım aracı olarak değil alış veriş aracı yani para olarak kullanılmaya başladı. Ve ben size s-coin dediğimiz dijital paranın bizlere nasıl ulaştığını ve nasıl yatırım yapacağımız anlatayım. Whales Clup yazımızdan detaylari okuyan bilirsiniz Koinler (Dijital paralar), diğer adıyla Kripto para; Türk Lirası, Dolar, Euro gibi bir çeşit para sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat Koin sistemini bildiğimiz para sistemlerinden ayıran en önemli özellik şudur; bu sistemin kuralları, belli kriptografi prensipleri çerçevesinde oluştu rulmakta ve yine bu kurallar çerçevesinde takası veya ticareti mümkün olmaktadır. Bu kesin kriptografi kuralları sayesinde Koinlerin, normal paralardan daha güvenli bir seviyeye ulaşacağı ihtimali önemli çevrelerce belirtil mektedir.
Koin (Dijital Paralar) Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Koin (Dijital para), günümüzde devletler tarafından kullanılan kâğıt ya da madeni paraların yerine, içerisinde bulunduğumuz dijital çağın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir alternatif takas sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Koinler, tamamen dijital kodlardan oluşan bir sisteme sahiptir. Yani Koin (Dijital para), aslında milyonlarca satır kodun bir araya gelerek oluşturduğu kırılması neredeyse imkânsız bir blok zincirdir. Bu özelliği sayesinde mevcut bütün para birimlerinden ayrılmaktadır.
Koinlerin normal para birimlerinden ayrılan bir diğer özelliği ise merkezi bir kontrol sistemi ve düzenleyicisinin olmayışıdır. Bu farklılık sizlere ilk bakışta riskli olarak gelecek olsa da, bu farklılık sayesinde Koinler, aslında daha güvenli hale gelmektedir. Çünkü merkezi sistem yerine tüm kullanıcılarda bu kayıtlar tutulmaktadır.
Koinlerin kullanımında hiçbir sınırlama veya engelle meye olmadığı gibi, Dünya çapında birçok dev firma Koin (Dijital para) türlerinde de alışveriş yapma imkânı sunmak tadır. Ülkemizde de birçok alım-satım sitesi artık başta Bitcoin olmak üzere birçok Koin (Dijital para) türlerinde alışveriş yapılmasına imkân sağlamaktadır.
Coinler Nasıl Üretilir?
Koin (Dijital para), nasıl üretilir sorusunun cevabını bir başka soru sorarak açıklamaya çalışalım.
Bulut Tabanlı Madencilik (Cloud Mining) Nedir?
Koin (Dijital para) üretiminde temel olarak kullanıma sunduğumuz Bulut tabanlı madenciliği, en basit bir şekilde eski dönemlerde altın madenciliğinde kullanılan sistemin dijital versiyonu olarak tanımlayabiliriz.
Bir karşılaştırma yapacak olursak altın madencileri tek başlarına kazı yaparak altın bulmaya çalışırdı. Koin (Dijital para) üretiminde ise, kazma kürek yerine çok üst seviye ekran kartı ve işlemci içeren bulut bilgisayarlar kullanıl maktadır. Kullanılan yöntemlere göre bulut maden ciliği farklı çeşitlere ayrılsa da temel amaç, yazımızın en başında söylediğimiz kriptografi kuralları çerçevesinde Koin (Dijital para) üretimi sağlamaktır.
Koin üretiminde bireysel üretimlerin yanında büyük şirketlerin yaptığı üretimler de bulunmaktadır. Fakat birey sel üretimlerdeki risk büyük şirketlerin yaptığı üretime oranla daha fazla diyebiliriz. Kişilerin bireysel olarak Koin (Dijital para) üretmek amacıyla yapacakları yatırım sonu cunda Koin elde edememe ihtimalleri, vakit kayıpları, bunun yanında Koin üretimi konusunda uzman ekiplerle çalışan büyük şirketlerin bu alanda daha yüksek bütçelerle çalışabilmeleri mümkün olduğundan kurumsal yapıların kazançları daha yüksek olacaktır.
Tam da bu noktada biz Dev Girişim A.Ş. olarak, kendi özel altyapımız ve yazılımlar ile Koinlerin üretimini kurumsal bünyemizde en iyi şekilde yapacak projeler geliştirmekteyiz. Bu sayede bireysel olarak üretim yapmak isteyen müşterilerimize dijital paketler sunmakta, şirket bünyesinde yaptığımız üretim ve ticaret işlemlerinden elde ettiğimiz geliri de, müşterilerimizin aldıkları paketlerle orantılı bir şekilde onlara dağıtmaktayız.
Yani Dev Girişim A.Ş. olarak, sizleri şirketimizin sunduğu Bulut Tabanlı Koin Madenciliği çalışmalarına güvenli bir şekilde dâhil etmekte ve elde ettiğimiz Dijital Madencilik Kazançlarını, satın aldığınız dijital paketlere göre dağıtmaktayız.
Dijital Takas Aracı Olarak Koinler (Dijital paralar)
Yaşadığımız çağa ileriki yıllarda bir isim verilecek olsa, bu çağın isminin “Dijital Çağ” olacağında muhtemelen hepimiz hem fikirizdir. Çağın, hatta insan ilişkile rinin bile dijitalleştiği günümüzde kullanılan takas birimlerinin dijitalleşmesi kaçınılmaz sondan ibarettir. Bu kaçınılmaz son dediğimiz ve Koin (Dijital para) olarak karşımıza çıkan, başta Bitcoin olmak üzere birbirinden farklı dijital para türlerinin her birisi artık günümüzün gerçek paraları olma yolunda hızla yol alıyorlar. Şu anda Bitcoin ve belli bazı dijital para birimleri, birçok ülkenin kullandığı para birimlerinden daha yaygın kullanım alanına sahip olmuş durumda.
Öte yandan, ülkemiz dahil olmak üzere dünya çapındaki bir çok online alışveriş, alım-satım sitesi artık Koin (Dijital para) ile ticarete imkan sağlayabil- mek amacıyla mevcut yazılımlarını hızla güncelleyip bu yeni dijital para düzenine uyum sağlamaktalar.
Halen dünyada milyonlarca kullanıcı bulunan Yahoo’nun Yahoo Finance uygulamasına birçok dijital parayı eklemesi ve Yahoo’nun kurucularından Jerry Yang’ ın dijital paraların insanlığın geleceğini değiştirece ğini söylemesi artık Koinlerin günümüzün bir dijital takas aracı olduğu ve neredeyse gerçek birer para birimi olarak karşımıza çıktığının bir göstergesidir.
Birbirinden farklı sektörlerde hizmet veren ve sektörlerinde dev firmalar olan Microsoft, Reddit, Steam, Zygna, Subway, Dell gibi birçok firma artık müşterilerine başta Bitcoin olmak üzere Koin (Dijital para) ile alışveriş imkânı sunmaktadır.
Dünya çapında tanınmış ünlü oyuncu ve sporcuların da Koin (Dijital para) ile ilgili reklamlarda oynadığı şu günlerde Koinlerin artık devletlerin kontrolünde olan ve en ufak bir olaydan etkilenen takas birimlerinden daha çok yaygınlaşacağı ve etkin takas aracı olarak kullanılacağı aşikârdır.
Bizler, Dev Girişim A.Ş. olarak, Koin (Dijital para) sistemi üzerinden Bulut Madencilik üretimleri sonucunda kazanmak isteyenlere %100 güvenilir, kurumsal şirket bünyesinde yapılan üretim ile ticaret sonucunda kazanma nın yolunu açmak amacıyla kendi kurduğumuz yazılım ve alt yapımız ile sizlere hizmet vermekteyiz.
Bu sayede sizler de günümüzün gerçeği haline gelen Koinlerin Bulut Madenciliğini yapan ürünlerimizden alabilir ve bu sayede kazanca ulaşabilirsiniz. Dev Girişim A.Ş. olarak çok yönlü projeler ile karşınızda olacağız!
Dijital Yurttaşlık Kuralları
- Çevrim içi olduğunuzda insanlara çevrim dışında olduğu gibi davranın.
- Başkalarına, kendinize davranılmasını istediğiniz şekilde davranın.
- Hırsızlık yapmayın.
- Sahtekârlık yapmayın.
- Tanıştığınız herkese karşı saygılı, kibar ve duyarlı olun.
- Çevrim içi olduğunuzda kimliğinizin bilinmemesinin verdiği gücü kötüye kullanmayın.
- Bir şey yayınlamadan önce düşünün. İtibarınızı koruyun.
- Hakaretlere yanıt vermeyin, bu durumda itibarınızı koruyamayabilirsiniz.
- Zorbalık yapmayın. Sözlü tacize başvurmayın; insanlara küfretme, hakaret etme, onları taciz etme ya da onlara isim takma yoluyla saygısızlık etmeyin.
- Zorbalara katlanmak zorunda değilsiniz. Sizi taciz edenleri görmezden gelin ya da engelleyin.
- Ses tonunuzu, duygu durumunuzu iletmek, mizah ve kişiselliğinizi katmak için yüz ifadesi gibi simgeleri kullanın.
- Sözcüklerinizi büyük harflerle yazmaktan kaçının. Bağırıyormuşsunuz gibi olur ve zor okunur.
- Çevrimiçi ortamda rahatsız edici bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, bunu güvendiğiniz bir yetişkine söyleyin.
BTK, İyi Bir ‘Dijital Vatandaş’ Olmanın Altın Kurallarını Açıkladı!
İlk olarak internete her an erişebilme ve arama motorlarını etkin kullanabilme imkânına sahip olmalısınız. İnternette bulduğumuz her bilgiye eleştirel bir gözle bakmalı ve en az 3 kaynaktan kontrol etmelisiniz. İnter nette alışveriş yapma ve bankacılık hizmetlerinden yarar lanma konusunda yeterli bilgiye sahip olup olmadığınızı bilmelisiniz. Bilgiye ulaştığınız veya gezin diğiniz siteleri iyi tanımalısınız. En önemli kural şudur; gerçek hayatta yapmayacağınız hiçbir şeyi, internetteyken de yapmayın.”
"Hırsız durumuna düşmemek için kullandığınız her bilginin kaynağını belirtmeyi ihmal etmeyin. Dijital araçları kullanırken ahlaki olarak doğru kararlar alabilmenin yanında, başkalarına zarar vermekten de özenle kaçın malısınız. Herhangi bir platformda görüş bildirirken veya yorum yaparken tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi saygılı olmalısınız. İnternet ortamında işlenen suçlar ve mücadele yöntemlerine karşı bilinçli olmalısınız. Unutmayın, bilgile riniz size özel ve kişiseldir.”
“Güvenliğiniz için güçlü şifreler kullanın ve özel bilgilerinizi hiç kimseyle paylaşmayın. Çevrimiçi tekno lojileri kullanırken, bu teknolojilerin size hükmet mesine izin vermeyin. Zamanı verimli kullanın, zamanı belirleyin. Böylelikle olası sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskiniz de minimum seviyeye inecektir. Beyaz bir kâğıda mürekkepli kalem ile yazdığınız yazıyı kolayca silebilir misiniz? Tıpkı bunun gibi internette yaptığınız her paylaşım ardınızda silinmez izler bırakacaktır. Bunu göz önünde bulundurarak çocuklarınızı ve kendinizi internetin tehlikelerinden koruya bilmelisiniz. Son olarak internete bağımlı olmayın, sadece bağlanın."
İnternet'in Getirdiği Yenilikler ve Güvenli İnternet
Hızlı ve kolay iletişim ,
İstenilen bilgilere kolayca erişebilme,
Eğitim-öğretim hizmetlerinde İnternet kullanımı ,
Eğlence sektöründe yenilikler,
Sanata yönelik hizmetler,
Kendini daha rahat ifade edebilme,
Ticarette kolaylıklar,
Vatandaşlık işlemlerinin İnternet üzerinden yürütülmesi gibi bir çok yenilik işlerimizi daha kolay yapmamıza imkan sağlamaktadır. Normal hayatta kötü durumlarla karşılaş ma olasılığı olduğu gibi, İnternet ortamında da bu yenilik lerin istismar edilmesi durumu çok açıktır. Bu sebeple Güvenli İnternet Kullanımı kavramı da İnternet'in hemen ardından hayatımızda yer edinmiştir
Derleyen; Jeof. Müh. Orhan BOYRAZ
-100x100.png "Whatsappla")
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
55.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.png)
.png)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
